BU SENE SADECE HAYVAN GÜBRESİ ATSAK OLURMU

Her şeye sürekli gelen zamlardan gübre sektörü de nasibini aldı. Hem de ne aldı… Bir senede bazı bitki besleme ürünlerine %100, %200 ve hatta % 300 zam geldiğinin haberlerini alıyoruz. Doğal olarak da kimyasal gübreye alternatif çözümler arıyoruz. Bunların başında da hayvan gübresi geliyor.

Peki, hayvan gübresi ile gübrelemek yeterlimi?

Bu soruya net cevabı verebilmek için öncelikle kullanmayı düşündüğümüz hayvan gübresinin içeriğini bilmemiz gerekir. Eğer ki hayvan gübresinin içeriğinde bitkinin ihtiyacını karşılayacak oranda bitkisel elementler varsa ve bu oranlar çerçevesinde uygun dozda uygulama yapılıyorsa o zaman randıman alabiliriz. Uygun hayvan gübresi elde etmeye birden fazla etmen etki eder. Ancak en başta, mevcut hayvan gübresini elde ederken hayvanın altından alınan gübrenin iyi muhafaza edilip içeriğindeki azotun bir formunun uçarak ve bir formunun da toprağa süzülerek kaybolması engellenmeli, içeriğindeki nem ve sıcaklık oranını kontrol edilip fermantasyon olanakları sağlanmalı, gübrenin içeriğinin pH ve kalsiyum düzeyini ayarlayabilmek için bir miktar kireç ve içeriğindeki azot oranına göre Azot takviyesi yapılmalı, gübrenin kimyasal ve fiziki yapısını bozabilecek yağışlardan korunmalı ve daha bir çok etmene dikkat edilip hayvan gübresinin yarayışlı hale getirilmesi sağlanmalıdır. Eğer ki tüm koşullar doğru olarak sağlanırsa ancak gerçek ve yarayışlı hayvan gübresini elde ederiz.

Peki, çiftçiler çoğunlukla nasıl hayvan gübresi kullanıyor?

Bölge çiftçimiz genellikle, hayvanların altındaki, iptidai koşullarla biriken gübreleri bir yere toplayıp “ Islak gübre” diyerek bir müddet kuruması için açık bir alanda bekletiyor( Bazı işletmeler çeşitli yöntemlerle gübrenin sıvı kısmını alıp posasını satmakta ya da kullanmaktadır ki sonuçta elimize geçen gübrenin yapısı açısından çok da fark yok). Burada bir müddet bekleyen gübrenin “ Asidi gitsin” ya da “Tuzu aksın” düşüncesiyle bir müddet yağışlara maruz bırakıyorlar. Güneş, yağmur ve oksijene maruz kalan gübrenin içerisinde elementel anlamda hemen hemen hiç bir şey kalmıyor. Yani bize hayvan gübresinin posası kalıyor. Daha hayvanın cinsi, yediği besin, sağlık durumu, hayvanın yaşı, hayvanın ırkı, yetişme koşulları gibi gübredeki kaliteyi etkileyen ikincil faktörler üzerinde hiç durmuyorum bile.

Peki bunun bitki besleme açısından faydası ne?

Nerdeyse yok gibi. Elimizdeki gübre elementel açıdan tüm özelliklerini kaybetmiş bir organik madde. Çiftçide ağaçlarına bu gübreyi atarak randıman bekliyor. Tabii ki hiç faydası yok değil. Ama konumuz kimyevi gübre yerine hayvan gübresinin kullanımında alınacak sonucun aynı olup olmadığıysa, bu nerdeyse imkânsız. Kafanızı organomineral gübreler karıştırmasın. Piyasada özel yollarla element takviyesi yapılan yani içeriğindeki element oranları zenginleştirilen hayvansal menşeili organomineral gübreler mevcut. Bunları konu dışı bırakıyorum çünkü hem çiftçinin aklındaki, hayvanın altından alınan gübreden farklı bir tekniğe sahip hem de hayvan gübresi gibi düşük fiyatlı değiller.

Bunun dışında piyasada çuvallanmış ve belli markalar adı altında satılan organik gübreler var. Bu tip ürünlerde de duruma hemen hemen aynı mantıkla yaklaşmak gerekir. Ürünün içeriği çuvalların üzerinde yazar. Makro elementler, mikro elementler, organik madde oranı, nem düzeyi, pH gibi parametreler belirtilmiştir. Söz konusu tutum organik gübre ile kimyevi gübrenin işini yapmak işe ona göre değerlendirmemiz gerekir. Mesela içeriğinde %2 Azot yazan bir gübre ile, Şeker Gübre (Amonyum Sülfat %21 N) kullanıldığın da ağaca vereceğimiz azotu vermek istersek, %2 azot yazan gübreden 10 kg kök bölgesine verilirse ancak 1 Kg Şeker Gübre (Amonyum Sülfat) kullanmış gibi oluruz (elementel olarak). Yani Organik gübre Çuvallarının 25 kg olduğunu düşünürsek Şeker Gübre (Amonyum Sülfat) 50 Kg olduğundan, bir çuval Şeker Gübre (Amonyum Sülfat) kullandığımızda aynı miktar azotu vermek için 20 çuval %2’lik organik gübre almamız gerek (organomineral gübrelerden bahsetmiyorum).

Gübre kullanırken bir amacımızın olması gerekir. Her gübre ağaçta istediğimiz aktiviteyi sağlayamayacağı gibi içeriği (elementel açıdan) olmayan hayvan gübresinin de ağaçları beslemesini bekleyemeyiz. Salak Milyoner filmindeki “ Ha binek taşı Ha Nişantaşı” söylemi gibi “ Ha kimyasal gübre ha hayvan gübresi” diyerek isminde gübre geçen herşey aynıdır mantığıyla harekete edersek bizim filmimizin adı sizce ne olur… Şu bir gerçek, sadece hayvan gübresiyle bir iki sene sonuç belki alabilirsiniz ki buda önceki senelerde çok yüklü gübre attığımızı ve diğer parametrelerin uygun olduğunu varsayarsak. Belli bir süre sonra sürgün ve mahsul verimimizde gözle görülür düşüşler yaşamaya başlar ardından minimum değerde mahsul almaya başlarız. Ne çok, ne iri, nede kararan mahsul etmemiz mümkün olur.

Özetle: HAYVAN GÜBRESİ KİMYASAL GÜBRENİN YAPTIĞI İŞİ ASLA YAPAMAZ…


Yayımlandı

kategorisi

, , ,

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir