Yıllardan 2009, zeytin hasadı yaklaştı ve hatta birçok bölgede başladı bile. Ancak göz gözü görmüyor diye tabir ettiğimiz bir sis. Hem de günlerce… İşin garibi havada soğuk değil, ılıman. Ancak çok büyük bir felaket yaşanıyor. Umarım hatırlamışsınızdır…
2009 sonbaharında yaşanan ve günlerce süren, sis ve ılıman iklim nedeniyle taneler çok ciddi boyutlarda şişti ve dökülmeye başladı. O kadar fazla oldu ki bu döküm, birçok bahçede ağaçlar boşaldı. İşin kötü tarafı da bu tonlarca alt zeytini tüccarlarda almadı. Yağı sıkılmak istendi ancak yağhaneler kırıma bile girmek istemedi. Çünkü, bu zeytin çok düşük oranda yağ veriyordu.
Peki, neydi bu?
Bu hastalık Zeytin Antraknozu mantari hastalığıdır. Antraknoz genel olarak %90 nem ve 18-22 Santigrat derece sıcaklık ortalamasında zarar oluşturmak için uygun ortamı bulur. Sabahları oluşan sisli hava mantari etmenin oluşması için yeterli nemi sağladığı gibi sıcaklığında 21 dereceler dolaylarında gezmesinden dolayı etmenin ihtiyaç duyacağı ısı da yeterlidir. Bu durumun günlerce sürmesi de hastalık etmeninin kuluçka ya da giriş süresi gibi yorumlayabileceğimiz inkübasyon süresinin tamamlanmasına yeterli olmuştur (Uygun koşulların çok kısa süreyle meydana gelmesi genellikle hastalığın oluşması için yeterli değildir). Bu koşullar, halkalı leke içinde çok önemlidir ancak halkalı leke bu zamanda ikinci derece önemli bir zarar etmenidir.
Özetle, bu günlerde de sisli ve ılıman hava bu şekilde devam ederse mahsul kaybı açısından çok tehlikeli bir ortam söz konudur. O yüzden çok dikkatli olun ve gerekirse bir müdahale daha yapın. Aynı zamanda halkalı lekeyi yabana atmayın, hele hele mahsulünü toplamış ya da mahsulü olmayan zeytinciler… Hasadımızın bitmesine az kaldı, lütfen dikkatli olalım.
Bir yanıt yazın